Bir tür Palmiye ağacı olan ‘Elaeis guineensis‘in meyvelerinden üretilen palmiye/palm yağı, dayanıklı ve ucuz olması nedeniyle günümüzün en çok kullanılan bitkisel yağlarının başında geliyor.
Uluslararası çevre kuruluşu Greenpeace, süpermarket raflarında gördüğümüz ambalajlı ürünlerin yarısının palm yağı içerdiğini söylüyor.
Çikolatalardan cipslere birçok işlenmiş gıdada palm yağı bulunuyor.
Dünyada yağ üretimi için en verimli bitki olduğu belirten bu palmiye türünün yüzde 90’ı Endonezya ve Malezya’daki ekili alanlarda üretiliyor.
Palmiye ağaçları, kökenleri Batı Afrika’ya dayansa da, yağış miktarı ve sıcaklığın yüksek olduğu Asya, Kuzey ve Güney Amerika’nın farklı bölgelerinde de yetişebiliyor.
Palm Yağı Sağlığa Zararlı mı?
Palm yağının sağlığa zararlı olduğu kesin olarak kanıtlanmış değil. Medyada palm yağının kanserojen olduğu söylentisi, Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu’nun (EFSA) 2016’nın Mayıs ayında yayınladığı bir rapora dayanmaktadır. Bu raporda EFSA, palm yağının 200 dereceden yüksek ısılarda rafine edilmesi halinde, diğer bitkisel yağlardan daha çok kanserojen madde ortaya çıkarttığını açıkladı.
EFSA halk sağlığını riske sokan unsurların, 200 santigrad derece üzerinde ısıl işlem görmüş yağlarda ortaya çıkan glisidil yağ asit esterleri (GE), 3-MCPD, 2-MCPD olduğunu belirtiyor. Bu bileşikler, gıda işleme sürecinde özellikle bitkisel yağların 200 santigrad dereceden yüksek sıcaklıklardaki rafinasyonu sonucu oluşuyor ve kansorejen etki yarattığı düşünülüyor.
Raporda, Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi’nin araştırmalarına göre Glisidol’ün (yapısında hem epoksi hem de alkol fonksiyonel gruplarını içeren bir bileşik) insanlarda kanserojen etki yaratabileceğinin düşünüldüğü belirtiliyor. Ancak bunun sınıflandırılmasının yapılamamış olduğu aktarılıyor. EFSA, raporunda, çok sayıda gıda ürünü ve yağ üzerindeki kontaminantlara yönelik analizlerini ve incelemelerini aktararak çalışmalara devam edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Bunun yanısıra, EFSA’nın yanında Dünya Sağlık Örgütü, BM Gıda ve Tarım Örgütü gibi kuruluşlar palm yağındaki GE olarak bilinen kanserojen maddenin arz ettiği tehlikeye dikkat çekmekle birlikte, palm yağının tüketilmemesi tavsiyesinde bulunmadı.
Palm Yağının Doğaya Verdiği Zarar
Palm yağının sağlığa zararlı olduğu konusundaki tartışmalar bir sonuca varmazken, bu yağın doğaya verdiği zarar apaçık ortadadır. Palm yağının uluslararası alanda talep görmesi, palm yağı ekiminin, hızla orangutanların yağmur ormanlarındaki yaşam alanlarının yerine geçmesine neden olmuş ve son 20 yılda habitatlarının %90’ını yok etmiştir.
Palm yağının üretiminde ormansızlaşmaya karşı çeşitli yöntemler var olmasına karşın, proses genellikle şöyle işlemektedir; Endonezya veya Malezya hükümeti palm yağı şirketlerine sahip zengin yabancılara arazileri satarak onlara palm yağı ayrıcalığı tanırlar. Ormanlar tik, demir ağacı, abanoz, maun, sandal ağacı ve 70’in üzerinde değerli türü kapsayan çok değerli keresteye sahiptir. Arta kalan ağaç, çalı ve talaş daha sonra yakılır. Arazi sıra sıra palm yağının ekilmesi için ağır makinelerle temizlenip düzlenir. Yerlerinden edilen yerliler ise palmiye ağacı ekip yağını çıkarmak için çok riskli, tehlikeli koşullarda, güvenli olmayan kimyasallar kullandırılarak çok az para karşılığı arazi sahipleri tarafından çalıştırılır.
Bu yıkımın genellikle Güney Doğu Asya bölgesinde yaşayan orangutanları etkilediği ifade edilse de orangutanlar palm yağı endüstrisinden etkilenen tek tür değildir. Sumatra kaplanı, Asya gergedanı, Sumatra gergedanı, Sun Bear, Pigme Fil, Bulutlu Pars ve Uzun Burunlu Maymun gibi pek çok eşsiz hayvan türünün de nesli tehlike altındadır.
Orangutanlar ve Palm Yağı
Orangutanlar palm yağı endüstrisi tarafından zararlı olarak görülür. Ormansızlaştırma sürecinde, orangutanlar üzerlerinden ağır makinelerle geçilerek ezilir, öldüresiye dövülür, canlı canlı gömülür veya ateşe verilirler. Palm yağı ekim alanına giren orangutanlar ekinlere zarar verme potansiyelleri olduğundan tarım zararlısı olarak değerlendirilirler. Onlardan kurtulmak için bir kelle avcısı başına orangutan kafası takar. Bebeğini taşıyan bir anne orangutan öldürülür, bebek alınarak pet olarak tutulur veya yasa dışı hayvan ticareti ile uğraşanlara satılır, bazı durumlarda deniz aşırı ülkelere, genellikle Asya’ya veya bazen de Amerika gibi ülkelere gönderilirler.
Kaynaklar: BBC, Veganblogg, teyit.org
Bir cevap yazın